1-) Diyette ‘Yasak’ Besin Yoktur!
Çoğu insan yasak olan davranışları yapmaya daha meyillidir. Bu nedenle sadece ‘yasak’ kelimesi bile diyet sürecinde o besini veya o davranışı daha cazibeli hale getirebilir. Bu nedenle diyetinizde yasak olan gıdaları çıkarmak yerine yasak kelimesini çıkarın. Her besin (eğer tüketilmemesini zorunlu kılan herhangi bir hastalık varlığı söz konusu değil ise) porsiyon kontrolü sağlanarak tüketilebilir. Bu nedenle ‘ekmek yemeyeyim’ demek yerine ekmeklerinizin türünü ve dilim sayısını değiştirin; ‘çikolata yersem diyeti bozarım’ cümlesi yerine çikolatayı %60 kakao içeren 2 kare bitter çikolata olarak tüketin ama durmanız gereken noktada durmayı bilin. Şunu unutmamakta fayda var. Nerede durması gerektiğinizi kontrol edebildikten sonra diyetinizin hakemi sizsiniz.
2-) ‘Su İçemiyorum Ama Çay Kahve ile Almam Gereken Suyu Alıyorum’
Kahve ve çayın kafein oranları çok yüksektir. Kafein vücudumuzda bulunan suyu idrarla dışarı atmayı sağlar. Yani aslında su gibi görüp tükettiğimiz bu içecekler vücudumuzdaki suyu alır ve vücuttan uzaklaştırır. Bunun sonucunda vücudumuz daha çok susuz kalır. 1 fincan çay veya kahve tükettiğimizde en az 1 su bardağı kadar da su tüketmeliyiz ki vücudumuz su kaybetmesin. Her birey kendi ihtiyacı kadar su tüketimi gerçekleştirirse metabolizma hızı da ona bağlı olarak artabilir.
3-) ‘Ne Kadar Az Yersem O Kadar Hızlı Veririm’
Ne yazık ki çoğu insanda bu algı söz konusu ancak bu çok yanlış bir yargı. Vücuda sürekli bir enerji girdisinin olmaması metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Bu da kilo vermenizi imkansız hale getirir. Aç kalmak ya da öğün atlamak bir uzman kontrolünde yapılmazsa verdiğiniz kilonun kaslardan gitmesine sebep olur. Bu da birçok sağlık problemini beraberinde getirir. Genelde bu insanlar verdikleri kiloyu normal beslenmelerine döndüğünde çok kısa sürede geri alır. Bu nedenle diyetten istedikleri verimi almaları mümkün değildir.
4-) Her Pazartesi Diyete Başlamak
Kilo verme süreci sadece diyetten ibaret olmamalıdır. Sadece diyet yaparken yediklerine dikkat etmek ve hedefe ulaştıktan sonra eski beslenme alışkanlıklarına geri dönmek vücudun al ver döngüsüne girmesine sebep olur. Bu da hiç istenmeyen bir durumdur. Vücut bu al ver döngüsüne sürekli girerse bir süre sonra kendini kitler. Kilo problemi bireylerin hayatında ciddi bir sorun olarak kalır. Bu nedenle diyetin sürdürülebilir olması şarttır. Bunu kendiniz sağlayamıyorsanız bir uzmandan yardım alma zamanınız gelmiş demektir.
5-) Sürekli Tartı Tepesinde Olmak
Haftada birden fazla tartılmak motivasyon kaybı ile sonuçlanabilir. Çünkü sağlıklı bir kilo verme sürecinde her gün vücutta büyük ve belirgin farklar görmek çok mümkün değildir. Sizin tartıda gördüğünüz gram değişiklikleri başarınızı küçümsemenize sebep olur. Bu durum da diyetin gözünde büyümesine ve en sonunda diyeti terk etmeniz ile sonuçlanabilir. Bu nedenle tartı haftada 1 aynı gün ve aynı saatte yapılmalıdır.
6-) ‘Diyetim Bozuldu Mu?’ Diye Düşünerek Diyet Bozulmaz
Bazen doğru kaçamaklar ile de diyet sürdürülebilir. Burada en önemli durum iplerin sizin elinizde olmasıdır. Pazartesi başlanılan diyet salı ve çarşamba günü gayet iyi giderken; perşembe günü bir arkadaşınızın doğum gününde eyvah pasta yediniz diye bozulmaz. Yapılan en büyük hata bu noktada bu soruya takılı kalmak ve cuma günü kendinizi diyete karşı savunmasız hale getirmektir. Halbuki bu düşünceye girmeyip normal beslenmenize devam etseydiniz o hata tek bir öğüne mahsus kalacak ve başarınızı etkilemeyecekti. Koskoca bir ayda tek bir öğün nedir ki? Diyet bozuldu düşüncesi diyet serüveninizi o hafta için sonlandırır ve bir sonraki pazartesi o diyete tekrar başlanır. Bu durum sık sık yaşandığında ise kendinize olan inancınız zedelenir. Bu nedenle kaçamaklar ile birlikte diyeti sürdürmek en güzeli. Tabii ki bu noktada da ipler bizim elimizde olmalı.
7-) Sadece Salata Yiyerek Zayıflayabileceğini Düşünmek
Beslenme düzeni bir örüntü içerisinde olmalıdır. Dengesiz bir şekilde gerçekleştirilen tüketimler ile bu süreçte başarı elde etmek imkansızdır. Terazinin her kefesi eşit olursa bir denge sağlanır ve sürdürülebilir hale gelir. Beslenme düzeninde vitamin ve mineraller kadar proteinler de önemlidir. Yeteri kadar protein tüketmeden devam ettirilen diyetler, protein yapıda olan hormon ve enzimlerin yeteri kadar üretilmemesine sebep olur bu da birçok sağlık problemi için risk oluşturur. Sebze ve meyveden alınan bitkisel protein ile hayvansal gıdalardan alınan protein vücutta aynı faydayı sağlamaz. Sebze ve meyve tüketimi elbette çok önemlidir ama tek tip beslenmek ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Mutlak bir başarı için dengeli bir örüntü şart.
8-) 1 Haftada 10 Kilo Verdiren Diyetlerin Varlığına İnanmak
Gerçekçi olmayan bir hedef başarıyı azaltır. Çok kısa zaman içerisinde kaybedilen kilolar genelde vücutta tutulan ödemin salınması sebebiyle olur. Diyette hedefimiz sadece tartıdaki değerlerin düşmesi olmamalıdır. İncelmelerimiz ve pantolonlarımızın içindeki rahatlığımız da en az tartımız kadar önemlidir. Bu nedenle yağdan kayıp hedeflenmeli ve gerçekçi hedefler ile yola başlanmalıdır.
Dyt. Beyza E.