Hamilelik Süreci
Hamilelik döneminde beslenme, yaşam tarzı, stres durumu, mevcut hastalıklar ve aktivite durumu gebeliğin sağlıklı bir şekilde sonlandırılmasında Çok önemlidir. Bu süreçte Çiğ et içeren tüm besinlerden uzak durulması gerektiği gibi hijyenik açıdan riskli olan gıdaların tüketimi de yasak kabul edilmelidir. Beslenmelerinde genel olarak hamile tüm kadınların süt ve süt ürünleri, pişirilmiş et yemekleri, iyice temizlenmiş sebze ve meyveler, çiğ kuruyemişler ile sağlıklı bir örüntü ile oluşturulmalıdır.
Gebeliğin özellikle ilk üç ayında mide bulantıları, halsizlik, artan vücut sıcaklığı, uyku hali gibi değişiklikler söz konusu olur. Mide bulantıları hissedildiğinde zorla yemek tüketilmemeli ve bolca dinlenilmelidir. Mide bulantısı için anne adayları kraker gibi tuzlu ve kuru gıdalar tüketerek bu bulantı durumlarını bastırabilir. Böyle durumlarda ağır yağlı ve mideyi rahatsız edebilecek kokulu gıdalar tercih edilmemeli ve hafif yürüyüşler yaparak bebeğin sağlığına katkıda bulunmalıdır. Her gece yatmadan önce mümkünse bir bardak süt tüketilerek kalsiyum ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca bu süreçte anne adaylarının bebeklerini beslemek için fazla tüketimden kaçınmaları gerekmektedir. Çünkü her vücut ağırlığına sahip anne için gebelik esnasında alması gereken kilo miktarı farklılık gösterir. Bu ağırlık kazanımı bir profesyonel yardımıyla belirlenmeli ve süreç bir diyetisyen ile yürütülmelidir. Aksi taktirde fazla kilo alımına, gebelik yaşına, genetiğe, sağlıksız tüketimlere veya vücuda sahip olduğu bazı hormonal durumlara bağlı olarak gebelik şekeri oluşabilir.
Gebelik Şekeri (Gestasyonel Diyabet)
Özellikle gebeliğin 24-28. haftaları arasında kendini gösteren ve gebelik döneminde yükselen şekere gestasyonel diyabet adı verilir. Anne adayları normalde şeker hastası olmasalar dahi gebelik döneminde gebelik şekeri nedeniyle bir şeker hastası adayı olabilirler.
Gebelik şekeri dediğimiz kandaki şeker seviyesinin yükselmesi hamilelik Sırasında kontrol altına alınmalıdır aksi taktirde bebek için bir risk oluşturabilir. Bu nedenle hamile bireyler mutlaka diyetisyen ve doktor tarafından kontrol ile süreci yürütmelidir..
Gebelik Şekeri Nasıl Anlaşılır?
· Sık sık terleme ve titreme ataklar yaşıyorsanız,
· Ağızda kuruluk hissi oluşuyorsa
· Çok fazla su içme ve buna bağlı olarak sık sık idrara çıkıyorsanız
· Dudak kenarlarında, el ve ayaklarda karıncalanma hissi varsa gebelik şekeri belirtilerine sahipsiniz demektir. Zaman kaybetmeden bir doktor tarafından şeker yükleme testi yaptırmayı ihmal etmemeniz gerekiyor.
Gebelik Şekeri Nasıl Kontrol Altına Alınır?
Gebelik Şekerinde kan glikozunu normal değere indirmek için yapılan şu anlık tek tedavi diyettir. Bir diyetisyen tarafından uygulanan beslenme programı sayesinde anne adayları şekerlerini normal seviyelere düşürebilir. Bu beslenme programı uygulandığı müddetçe hem anne adayının şekeri normale dönerek bebeğine zarar vermemiş olur hem de anne potansiyel şeker hastalığı riskini de minimuma indirir.
Beslenme tedavisinde,
· Protein alımına dikkat edilmeli ve mümkün olduğunca sağlıklı proteinlerden yararlanılarak bir beslenme örüntüsü oluşturulmalıdır
· Şeker içeriği yüksek besinlerden, paketli gıdalardan, pasta börek gibi beyaz un içeriği ve glisemik indeksi Çok yüksek besinlerden kaçınılmalıdır
· Kuru meyveler, üzüm, kavun, kayısı, incir gibi glisemik indeksi yüksek meyveler tüketilecekse küçük porsiyonlarda ve yanlarında fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlarla tüketilmelidir. Ekmek tercihiniz tam buğday, Çavdar, yulaf ekmeğinden yana olmalıdır.
· Sağlıksız yağlar, fastfood, kızartma ve kavurma gibi pişirme işlemlerinden uzak durulmalı ve sağlıklı yağlara yönelinmelidir.
· Su tüketimine dikkat Edilmeli Ve hem annenin hem de bebeğin sağlığı maksimuma çıkarılmalıdır.
· Bağırsakların sağlığı ve kabızlık durumunun önlenmesi için yeterli lif alımı sağlanmalıdır.
· Vitamin mineral değerlerinin İstenen değerler arasında kalması için annelerimizin şeker oranı çok yüksek olmayan meyveler ile ara öğünleri şekillendirmelidir.
· Beslenme programı sık sık ve az yeme düzenlerinden oluşturulmalıdır. Genelde öneriler üç ana üç ara öğün yapmanız yönünde. Ancak elbette kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için kendi beslenmeniz bireysel olarak şekillendirilmelidir.
Dyt. Beyza Erdoğan